Venezuela hükümeti, ABD’nin Karayip Denizi’nde yürüttüğü askeri tatbikatları ve askeri varlığını sert bir dille eleştirdi. Bu durumu ülkenin egemenlik hakkına bir saldırı olarak nitelendiren Venezuela, bu tür eylemlerin bölgedeki gerginliği artırdığını ifade etti. Venezuela Dışişleri Bakanı Carlos Faría, yaptığı açıklamada, 'ABD’nin bu tür askeri stratejileri, uluslararası barışa ve güvenliğe tehdit oluşturuyor' dedi. Bu açıklamalar, bölgedeki siyasi atmosferin ne denli hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Venezuela hükümeti, ABD’nin Karayip Denizi’ndeki askeri varlığını artırmasının ardından resmi bir açıklama yaparak bu durumu kınadı. Ülkenin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Bu tür provokasyonlar, yalnızca Karayip bölgesinin barışını değil, tüm Latin Amerika’nın istikrarını tehdit eden bir adım" denildi. Venezuela, Asya'dan, Avrupa'ya kadar birçok ülkeden gelen tepkiler ve uluslararası toplumun desteğiyle bu durumu savuşturmayı hedefliyor. Bu meseleyi BM’de gündeme getireceklerini de sözlerine eklediler.
Karayip Denizi, tarihsel olarak stratejik bir öneme sahip bölge olmuştur. Hem ticari deniz yolları açısından hem de enerji kaynakları bakımından kritik öneme sahip olan bu bölge, birçok ülkenin ilgisini çekiyor. ABD’nin burada askeri varlığını artırmasının sebepleri arasında, enerji güvenliği, bölgesel istikrar ve uluslararası ticareti güvence altına alma gibi unsurlar yer alıyor. Venezüela’nın ise özellikle petrol rezervleri ile öne çıkması, bu deniz alanındaki çatışmaların ve rekabetin ne denli yoğun olduğunu gösteriyor.
Dünya genelinde yaşanan enerji krizi ve jeopolitik gerginlikler, Karayip Denizi’ndeki askeri faaliyetlerin dikkat çekmesine neden oldu. ABD’nin bu tür askeri hareketleri, birçok ülke tarafından 'saldırganlık' olarak değerlendiriliyor. Venezuela ise, bu durumu protesto ederek uluslararası toplumdan destek bekliyor. Ancak ABD’nin, söz konusu askeri tatbikatlarının amacını, tehdit unsurlarından korunmak veya bölgesel güvenliği sağlamak olarak savunduğu biliniyor.
Sonuç olarak, Venezuela’nın tepkileri ve ABD’nin askeri stratejileri, Karayip Denizi'nde yeni bir gerilim kaynağı oluşturmakta. Bölgedeki barış ve güvenliğin sağlanması için uluslararası iş birliği gerekliliği bir kez daha gündeme gelirken, Venezuela’nın bu meseleyi nasıl yöneteceği ve ABD’nin tavırlarının nereye evrileceği merakla bekleniyor. Hem bölge ülkeleri hem de uluslararası aktörler, bu gelişmeleri yakından takip ederek, kendi stratejilerini bu çerçevede geliştirmek durumunda kalabilir.