Türkiye’nin batısındaki sakin köylerden biri olan Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, 9 Ekim 2023 tarihinde beklenmedik bir sarsıntı ile depremlere karşı ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Kandilli Rasathanesi ve AFAD tarafından kaydedilen verilere göre, saat 15:30 civarında meydana gelen 4 büyüklüğündeki deprem, hem yerel halkı hem de çevre illerdeki vatandaşları tedirgin etti. Depremin ardından sosyal medyada da çeşitli paylaşımlar yapılarak, bu doğal olayın insanlar üzerindeki etkisi tartışmaya açıldı.
Depremin merkez üssü Sındırgı’nın 10 kilometre kuzey batısı olarak belirlendi. Sarsıntının derinliği ise yaklaşık 7 kilometre olarak ölçüldü. Türkiye’nin yer sırtında yer alan bu bölge, geçmişte de çeşitli depremler yaşamış bir alan olarak bilinmektedir. Ancak son zamanlarda yaşanan bu büyüklükteki bir depremin bölge halkı üzerindeki etkisi, hem ruhsal hem de maddi açıdan değerlendirmeye alındığında oldukça önemli. Sındırgı ve çevresindeki köylerdeki insan hareketliliği, bu depremin ardından artmış durumda. Neredeyse herkes, akrabalarını, komşularını arayarak dertleşmekte ve düşüncelerini paylaşmakta.
AFAD yetkilileri, depremin ardından bölgede herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadığını açıkladı. Ancak bu durum, halkın içindeki endişelerin tamamen yok olduğu anlamına gelmiyor. Bilim insanları, bu türdeki sarsıntıların artış gösterdiği dönemlerde insanlarda duygu ve davranış değişikliklerine neden olabileceğini vurguluyor. Bireyler, bu haberin ardından acil durum planlarını gözden geçirmeye, depreme hazırlıklarını yerine getirmeye başladı. Sındırgı’daki deprem, yerel yönetimlerin de acil durum tatbikatlarını artırmasına neden oldu. Çeşitli dernekler, gönüllüler ve belediye çalışanları, bilgilendirici seminerler düzenleyerek, halkın bilincini artırmaya yönelik faaliyetlerde bulunuyorlar.
Sındırgı’nın tarihi ve doğal güzelliklerinin yanında, yaşadığı bu tür doğal afetlerin köyün gelişimine nasıl etki edeceği de merak konusu. Depremler, sadece yapıların değil, aynı zamanda insan psikolojisinin de etkilendiği olaylar olarak bilinmektedir. Bu yüzden; yerel psikologlar, bireylere ve ailelere danışmanlık hizmeti sunarak, sürecin atlatılmasında yardımcı olmaktadır. Ek olarak, yetkililer eğitim ve bilinçlendirme projeleri aracılığıyla, özellikle çocukların deprem korkusunu yenmelerine yardımcı olmak için devreye girmiştir.
Sonuç olarak, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen bu deprem, hem doğal bir olay hem de toplumsal bir değişim sürecinin habercisi olarak değerlendirilmektedir. Yerel halk, bu tür doğal felaketlere karşı dayanışma içinde olmanın önemini bir kez daha anlamış durumda. Sındırgı’daki her birey, depremin getirdiği belli başlı tedirginlikleri bir kenara bırakarak, geleceğe umutla bakmaya çalışıyor. Bu deprem, belki de birlikte daha güçlü bir toplum oluşturma yolunda atılmış küçük ama önemli bir adım olarak kayıtlara geçecek.