Demokratik Eşitlik ve Müzakere Partisi (DEM Parti), ülke genelinde tartışmalara neden olan yeni infaz düzenlemesi hakkında önemli bir açıklama yaptı. Çoğu zaman sosyal adalet ve insan hakları konularında duyarlılığı ile bilinen parti, 2023 yılı itibarıyla ceza infazı sisteminde yapılacak değişikliklerin sadece hasta tutukluları kapsayacağına dikkat çekti. Bu açıklama, ülkedeki insan hakları ihlalleri ve cezaevlerindeki yaşam koşulları üzerine tartışmaların yeniden alevlenmesine sebep olabilir.
Pek çok insan hakları savunucusu, cezaevlerindeki hasta tutukluların tedavi haklarının ihlal edildiği yönünde endişelerini dile getiriyor. Bugüne kadar yapılan düzenlemelerin yetersiz kalması, sağlık sorunları bulunan mahkûmların yaşam koşullarını büyük ölçüde olumsuz etkiledi. DEM Parti'nin yaptığı açıklamaya göre, yeni infaz düzenlemesi ile yalnızca hasta tutukluların durumlarına odaklanılacak ve onların ihtiyaçları karşılanmaya çalışılacak. Ancak bu düzenlemenin ne ölçüde etkili olacağı ve ne kadar mahkûmun bu düzenlemeden yararlanacağı ise belirsizliğini koruyor.
DEM Parti'nin açıklaması, özellikle hasta tutukluların maruz kaldığı insan hakları ihlalleri alanında yeni bir tartışma başlatabilir. Bu tür düzenlemelerin uygulanması halinde, Türkiye'deki ceza infaz sisteminin insan hakları standartları ile uyumlu hale gelmesi için bir adım atılmış olacağı ifade ediliyor. Ancak, yalnızca hasta tutukluların kapsam dışında kalan diğer mahkûmların durumu hakkında ciddi kaygılar bulunmaktadır. İnsan hakları savunucuları, infaz düzenlemesinin yalnızca birkaç kişiyi kapsamasının adil bir yaklaşım olmadığını savunuyor. Ülkede hâlâ cezaevlerinde bulunan binlerce mahkûmun sağlığı tehdit altında ve bu durum, kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açabilir.
DEM Parti yönetimi, açıklamalarında “Mahkûmların sağlık durumları, toplumsal adaletin sağlanmasında kritik bir rol oynuyor. Hasta mahkûmlarımızın durumu bizim önceliğimiz olmalıdır. Ancak bunu geniş bir perspektiften ele almalıyız” ifadelerine yer verdi. Böylece sadece hasta tutuklulara yönelik değil, genel olarak cezaevlerindeki koşulların iyileştirilmesi gerekliliği de vurgulanmış oldu. Bu yeni infaz düzenlemesinin getireceği gelişmelerin yanı sıra, aynı zamanda Türkiye'deki genel infaz sisteminin yeniden gözden geçirilmesi ve Türkiye'nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uyum sağlaması amacıyla daha kapsamlı adımlar atılması gerektiği düşünülüyor.
Neticede, DEM Parti’nin hasta tutuklular için talep ettiği düzenleme toplumda oldukça dikkat çekici bir tartışma ortamı yaratacak gibi görünüyor. İnsan hakları, adalet ve sağlık konularının bir arada ele alınması gerekliliği, bu tartışmaların merkezinde yer almakta. Gelecek günlerde, bu düzenlemenin kimleri kapsayıp kapsamayacağı ve toplum üzerindeki etkileri daha net bir tablo çizecek. Partinin bu konuya dair daha fazla plan ve öneri geliştirip geliştirmeyeceği ise merakla bekleniyor. Sadece hasta tutuklularla sınırlı kalmayan, tüm cezaevi sisteminde köklü değişiklikler yapmak için toplum ve siyasetçiler arasında hızla bir diyalog oluşturulması gerektiği konusunda ortak görüşler giderek artıyor.