Av yasağının bitmesiyle birlikte beklentiler yükseldi. Balıkçıların yeniden denize açılarak yıllık gelire ulaşmaları umuduyla hareket etmesi beklenirken, birçok balıkçı teknesinin kıyıda kalmaya devam etmesi dikkat çekiyor. Havanın beklenenden soğuk olması, dalga ve rüzgar koşullarının uygun olmaması gibi etkenler, balıkçıların denize çıkmasını engelleyerek sektörün geçtiğimiz yaz sezonu boyunca yarattığı kayıpları derinleştiriyor.
Bu yıl av yasağının bitişiyle birlikte bazı balıkçılar, hava koşullarının elverişsiz olmasından dolayı denize açılmaya cesaret edemediklerini ifade ediyor. Mardin, Tekirdağ ve Samsun gibi şehirlerde balıkçılık yapan yerel halk, dalga yüksekliği ve rüzgar şiddetini göz önünde bulundurarak teknelerini kıyıda tutmayı tercih ediyor. Balıkçı Hasan Yılmaz, "Havanın ısınmasını ve rüzgarların dinerini bekliyoruz. Aksi halde eşimizle, dostumuzla sahil kenarındaki çay bahçelerinde oturmak, denize açılamamaktan daha iyi" diyerek durumu özetliyor. Başka bir balıkçı ise, “Günü kurtarmanın ötesinde bir şey yok. Çoğu kişide de moral bozukluğu var. Alışık olmadığımız bir dönem geçiyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Kuru ve dalgalı havanın devam etmesi, kıyı balıkçılarının ve denizle çalışan iş gücünün moralini bozsa da, birçok uzman bu durumu geçici olarak değerlendirmekte. Sıcak havaların geri geleceği öngörülmekte, bu da balıkçıların yeniden denizle buluşmaları için bir umut ışığı olarak görülmekte. Balık avlama sezonunun açılmasına rağmen birçok balık türünün suya henüz yeterli miktarda katılım göstermemesi, bu süreci zorluyor. Özellikle yaz aylarında avlanan sardalya gibi popüler türlerin henüz çıkmaması, balıkçılar arasında endişeleri artırıyor. Yalnızca av yasağının sona ermesi değil, aynı zamanda denizlerin sağlıklı bir şekilde av verimini sürdürebilmesi de büyük bir önem taşıyor.
Balıkçılar, av sezonunun başlamasıyla birlikte sürdürülebilir avcılığı ön planda tutmayı arzuladıklarını vurguluyorlar. Geri dönüşüm ve doğaya zarar vermeden avlanma konusunda çeşitli eğitim programlarına katılan balıkçılar ve yerel kooperatifler, ekosistem dengelerinin bozulmaması adına azami dikkat göstermekte. Balıkçılar, bu durumu yalnızca kendi çıkarları için değil, gelecek nesillerin bu zengin deniz kaynaklarından faydalanabilmesi için de ele aldıklarını ifade ediyorlar. Sonuç olarak, her ne kadar beklemek zorunda kalsalar da, balıkçıların denize çıkma hayalleri ve denizle olan bağları asla kopmuyor.